Büşra’nın güzel önerisi üzerine ‘‘Prokrastineyşın’’ yani ertelemek hakkında düşünelim. Ben daha çok sohbet etmek istiyorum. Muhtemelen Büşra size teknik ve psikolojik yönünü güzel açıklar. Ben ise ertelemek düşüncesini nasıl düşünmemiz gerektiği üzerine fikir tohumları ekmek için buradayım. :) Koltuklarınızı dik konuma getirin ve kemerlerinizi bağlayın. Sizi bir düşünce yolculuğuna çıkarıyoruz. Kahvenizi ya da bitki çayınızı alın gelin. :)
Büşra’nın Kaleminden Ertelemek
Zaman zaman yapmamız gerekenler orada öylece durur. Bazen elimiz gitmez, adım atamayız. Sanki başlasak devamı gelecek gibidir ama o ilk kıvılcım bir türlü doğmaz. Ertelemek.. Tek başına basit bir kelime gibi ama içten içe bizi kemiren bir his. ‘Daha sonra yaparım’ derken aslında bir şeylerden kaçıyor olabiliriz. Kendimden yola çıkarak ‘sonra yaparım’ derken aslında içimde bir yerlerde bir şeylerden kaçtığımı, korkularımı örtbas ettiğimi fark ederim. Peki tam olarak neyden?
‘‘Neden kendi kendimizin en azılı düşmanı haline geliriz?’’ s.25
Yapılması gereken bir şeyi yapmayı ertelemek dümdüz düşününce tembellik yapmak olarak düşünülebilir. Nitekim bunun derinine inince altında başka sebepler yaptığını görebiliriz. Bazen mükemmel olma isteğidir bazen yeterli olamama kaygısıdır. Bu noktada insan kendine karşı dürüst olması ise en zor olanı. Timothy A. Pychyl'nin erteleme davranışı üzerine yazdığı Prokrastineyşın kitabında dediği gibi:
‘‘Umduğumuz değil, içinde bulunduğumuz durumla yüzleşip yapmamız gereken şey her neyse onu yine de yapabiliriz.’’ s.52.
Ve bunu hiçbir şey beklemeden yapmalıyız. Yapmak istemeyi beklemeden, motive olmayı beklemeden ya da hazır olmayı beklemeden... Sadece başlamak önemlidir. Belki de en büyük tuzaklardan biri ilhamın ya da motivasyonu gelmesini beklemektir. Halbuki Timothy A. Pychyl yine çok iyi açıklamış.
“Sorun da çözümü de çok açık: Elinizdeki işe illa motive olmanız gerektiği yönündeki yanlış fikirden kurtulun.” s.53
Bazen sadece eylemde bulunmak motivasyondan daha önemlidir. Başlamak ilerlemenin en sessiz en zor ama en güçlü adımıdır.
Selim’ in Kaleminden Ertelemek
Yaşam yolculuğumuzun sorumluluğunu almaya cesaret edemediğimiz de yada başaramayacağımızı düşündüğümüz bir konuyu başarısız olmayı göze almak yerine ertelemiyormuyuz? Spora başlarken büyük büyük hedefler koyduğumuz için motivasyonu koruyamadığımızda ertelemiyormuyuz? Mutsuzluğu da yaşamamak için ertelemiyor muyuz? Bir gün mutlu oluruz diye şuanı ertelemiyor muyuz? Bir sürü soru ile düşünmek bazen bir konu üzerine göre doğru yolu bulmak için bir deniz feneri gibi kendi karanlığımızda bakmamız gereken yönü göstermez mi?
Ertelememek için önce yaşamın sorumluluğunu almaya cesaret ederek başarısız olmanın da normal olduğunu kabullenmekten geçiyor. Büyük hedefler koymak yerine ulaşılabilir küçük küçük hedef noktaları belirleyerek ertelemeden başarmanın bir yolunu bulabiliriz. Mutsuz olmanın yolculuğun bir parçası olduğunu kabul ederek cesaretle yaklaşabiliriz kendimize doğru. Yarın bir gün mutlu olurum diye şuanı ertelemeyi bıraktığımız da yaşadım demek için mutlu olmayada cesaret etmek gerekir. Bir gün ertelemek üzerine düşündüğünüzde umarım bu yazı aklınıza gelir ve bir deniz feneri gibi karanlığınızda yönünüzü bulmaya yardımcı olur Büşra ile düşüncelerimiz size. Kendini ertelememek için kendini sevme cesaretini gösterdiğiniz an her şey daha berrak görünecektir size. Biz seni seviyoruz. Evet bu yazıyı okuyan kişi seni seviyoruz! :)
Sevgiler:)
Büşra & Selim